Günümüzde insanların çoğu elektromanyetik enerji alanındaki büyük çalışmalardan haberdar olsa da, mucit Nicola Tesla hakkında fazla bilgiye sahip değiliz.
Nicola Tesla, Hırvatistan’da bulunan Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun bir parçası olan Smiljan kasabasında dünyaya geldi. Ancak Tesla’nın ailesi Sırp kökenliydi. Babası Milutin Tesla, bir Sırp Ortadoks kilisesinde papazlık yaparken, annesi Duka, yararlı ev araçları icat etmek için uğraş vermekteydi ve iyi bir okuma becerisine sahipti.
Tesla, Graz’daki Avusturya Politeknik Üniversitesinde elektrik mühendisliği eğitimine devam etti. İlk başlarda fizik ve matematiği incelediği fakat daha sonra, elektrik kullanımı ve elektrik sistemlerinden etkilendiği için bu konuya yoğunlaştı.
1882 yılında Paris’te kurulmuş olan Continental Edison Şirketi ile anlaşarak orada çalışmaya başladı. Orada çalışırken, İndüksiyon motoru ve dönen manyetik alanlarda kullanılacak diğer cihazları tasarladığı bilinmektedir. 1884 yılında Amerika’ya gelerek burada Edison Machine Works için çalışmaya başlar. Thomas Alva Edison, Tesla’dan tüm motor ve jeneratör sistemlerini daha verimli hale getirmesini istedi. Eğer bunu başarabilirse ona 50.000 dolar vereceğini söyledi.
Tesla, bu zor görevi tamamladıktan sonra Edison’un sözünü yerine getirmediğini ve bunun yerine haftalık sadece 18 dolar verdiğini söyledi. Kızgın olan Tesla, şirketten ayrıldı.
Para toplayabilmek adına kazma kürek çalışan Tesla, bu sırada şehri kaplayan elektrik ağının kablolarını görünce büyük bir dehşete kapıldı. Bu sistem Doğru Akım (DC) sistemiydi.Edison, DC enerjisinde çok büyük yatırımlar yapıyordu. Tesla, elektriğin iletilmesi için daha iyi bir yol olduğunu biliyordu. Dünya’da standart olacak yeni bir sistem kurmaya kararlıydı. Tesla’nın bu yeni sisteminin adı Alternatif Akımdı.
Doğru Akım kullanılırken kablolar verimsiz ve kalındı fakat Alternatif Akımda aynı iş için daha ince kablo kullanılıyordu.
AC ve DC arasındaki fark elektronların nasıl aktığı ile alakalıdır. DC sisteminin çalışabilmesi için bir kablo üzerinden sürekli (-) kutuptan (+) kutuba doğru bir elektron akışı olmalıdır. Bu elektron akışında kablolar büyük direnç oluşturur ve enerjinin çoğu kaybolur.
Tesla’nın geliştirdiği Alternatif Akım sisteminde ise elektronların gidip geri gelmesine gerek olmamasıydı. Bunu yeni bir jeneratör sistemiyle çözdü. Bu jeneratör sisteminde elektrik akımı (-) ve (+) kutuplar arasında saniyede 60 tur değiştiriyordu.
Tesla, alternatif akımı bir trafo arcılığı ile kayıpsız göndererek voltajı arttırıp akımı azaltabilirdi.Bu sayede AC yüzlerce kilometre ötelere iletilebilirdi.
Milyoner iş adamı George Westinghouse, Tesla’nın icatlarının uzun mesafe güç iletiminde bir devrim olacağı kanısına vararak patentlerini satın aldı.
Nicola Tesla, 1891 yılında Amerikan vatandaşı oldu.O yıl içinde AC ve DC arasında bir savaş başladı.Edison AC sistemini karalamak adına bir propaganda başlattı.
1893’te kötü basına rağmen Tesla ve Westinghouse şirketi Chicago Dünya Fuarının ışıklandırma işini aldılar.Edison bu işte patentinin kendisine ait olduğu ampullerin kullanılmasına izin vermedi.
Tesla, yeni bir ampul geliştirerek kısa süre içerisinde büyük miktarlarda üretti ve fuarı ışıklandırdı.Bu fuarla birlikte insanların AC sistemine bakış açısı değişmişti.
İnsanların bu ilgisine dayanan Tesla, AC sisteminin dünya üzerinde standart hale geleceğine inanarak, Niagara Şelaleleri’nin üzerine bir hidroelektrik santrali inşa etti.
Tesla, 1898 yılında uzaktan kumandayı icat etti. Uzaktan kumandayı bir tekneye bağlayarak gösteri yaptı. Bu icat günümüzde birçok yerde kullanılıyor.
Tesla’nın ön görü güçleri farklı yollara saparak deprem makinesi yapmıştı. Bu makine basitçe titreşim üreten bir osilatördü. Farklı yapılarla rezonansa girebiliyordu. Bu aletle Tesla bir çok deprem deneyleri yaptı.
Tesla, son yıllarını New Yorker Hotel’de 3327 nolu odada geçirdi. Yaşamı boyunca bir çok icat yapan Tesla, yaptığı icatlardan kazandığı parayı tekrar icatlara yatırdı ve parasız bir şekilde 86 yaşında otel odasında öldü.
